Bir güneşli kış günü…
Kuşlar keyifli..İnsanlar mutlu…Tatil günü neşesi sarmış ortalığı…Balkonda iki genç.. Birisi
ağlamaklı..Diğeri güneşe çevirmiş yüzünü ,içini ısıtıyor.
-Hakan ben çok
kötüyüm..
-Neden dostum?
-Nefes
alamıyorum..Boğuluyorum..
-Neden?
-Neden olacak ..Gelecek
ne olacak diye düşünmekten..Yarın ne yapacağım
nasıl altından kalkacağım
,bunca borcun altından diye düşünmekten..
-Ne geçiyor eline
..Düzeliyormu böyle düşününce..?
-Düzelmiyor aksine
fiziksel olarak da travmaya giriyorum..Ama ne yapayım elimden bir şey
gelmiyor..
-Bak dostum..Yokluk
denilen gerçek zaten yok görünüyor.Var olmasını istediğin her ne ise onun
olması için istemelisin..
-İstiyorum..
-Nasıl istiyorsun?
-Çok istiyorum..Benimde
hakkım değil mi rahat yaşamak,borçsuz yaşamak..
-Hakkın tabi ancak
nasıl istediğine bağlı.
-Nasıl nasıl?
-Yok dediğin her
şeyin gerçekten yok olduğunu kabullenip, ona göre yaşamalısın..Hayatında her
şeyi var kabul edip eskisi gibi
yaşayarak yeni bir yaşam kuramazsın..
-Hımmm yoksa yok
yani…
-Evet yok sa yok…Sigara
içmek kesene ve sağlığına zarar ama sen
bırakmıyorsun…Onun için çaba gösteriyorsun..Oysa senin için sigara yok olmalı.Yok
edilmesi için çaba göstermen gerekmekte..
-Anladım..
-Anladığını
zannetmiyorum..O yüzden yokluğu kabullenemiyorsun..
-Yeter be Hakan..
-Yetsin ozaman
..Ancak şunu unutma..eskisi gibi olmamak için ,yeni bir şeyler söylemen lazım..
-Söylemek
istiyorum..
-Söyle o zaman..
-Demir alma vakti
gelmiş limandan..
-Hımm cuk oturdu..
-Limanda bıraktım
eski elbiselerimi.. Çırılçıplak çıktım yola..
-Bak bu daha hoş
oldu..
-Varmak istediğim
limanı bilmesem de, beni yeniden var
edecek yarını biliyorum..
-Öpüyorum seni..
Hava hafif ayaza
çevirdi…İki arkadaş …bekar evinin yanmayan sobalı odasına girdiler…
Ertuğrul Çınar
http://ad.zanox.com/ppc/?23718072C73927264T