Temel ile Dursun Amerika ya
gitmişler.Havaalanında Dursun çantalar ile ilgilenirken Temel de etrafı
geziyormuş.Bir kola makinesi gören Temel başlamış bozuk para atmaya..
Bu sırada işini bitiren
Dursun birde bakmışki ; Temel kola
makinasına para atıp durmadan kola alıyor.Etrafında yüzlerce kutu kola.Hemen
koşmuş yanına
–Ya ne yapıyorsun!!! demiş.
Temel basmış cevabı K a r ı ş m a b u g ü n ş a n s ı m çok iyi…
Yaşam ve özellikle iş hayatı bize empoze edilen illüzyonlar ile dolu.. Şöyle biraz geçmişe
baktığınızda birileri özellikle bu toprakların nice tarih nice değer
barındırdığının farkında olan birileri bize bu hayalleri yolluyor.Sanıyoruz ki
şansımız iyi..Ülke ekonomimiz ihracat rakamı olarak artıya geçmiş ve ilk otuz ülke arasında yer
alıyor iyi güzelde ülkenin yaratabileceği değer ne nedense o hiç söylenmiyor?Bir trilyon dolar ithalat yapan Temelin
Amerika’sına ne satabiliyoruz? Niye bizden aldıkları Bor’ lar bize öğrettikleri
t-shirt veya jean e dönüşmüyor.Ve niye
çok yakın dostumuzdan bize turist gelmiyor? Turist yerine asker ,silah geliyor. Neden Temelin Amerika sı dedim .
Çünkü hepimiz birer temel olup bir Amerika hayali kuruyoruz da ondan. Ondan
sonra takılıyoruz bir makineye ..Oysaki kendi gücümüzün kendi değerlerimizin
farkına varıp bu Cumhuriyeti kuranların yolundan gidebilsek ,kendi gücümüzün
farkına varabilsek.
Turizm değerlerimizin kimlik
yapısını ulusal yapımız ile özdeşleştirebilsek . Hangi ulus vardır ki Çanakkale
de düşmanının anıtını mezarını korusun bunun için dünyanın öbür köşesinden ulus
bile olmayan bir ülkeden misafir veya gezgin gelebilsin de , buna rağmen
yüz yıldır hala barbar diye nitelensin sesini çıkartmasın..
Yemek ,içmek, müzik,
dans her şeyimiz ile özgün yapımızın tüm
dünya insanlarınca kabul göreceğinin farkında değiliz..Daha düne kadar Orta
asyanın yarısının Türkçe konuştuğunu bu ülke insanının yüzde sekseni
bilmiyordu.. Her şeyimiz inanın
her şeyimiz ile büyük bir ayrıcalık ve beğeni toplayan o özgün yapımız, o
ulusal dişlilerimizin farkında değiliz
Bize bir gösteri sunuluyor bizde seyrediyoruz...İllüzyonları
oluşturanlar farkında ama ama biz gücümüzün farkında değiliz.
Bana bir ülke söyleyin. Dört bir yanı denizler ile
çevrili .Ne balıkçılık,ne deniz ulaşımı ne denizlerde bir güç olabiliyor.Bana bir ülke söyleyin kumsalları,
denizi ,güneşi, tarihi kültürü yemesi içmesi dansı her şeyi başka.
Ama bu ülkeye gelen turist ,
Hint okyanusundaki üç beş adaya giden turist kadar para harcamıyor. Çünkü
ekonomi ve başka düğmeler başka başka
ellerde.
Bana bir ülke söyleyin
dünyanın bir çok ülkesi dur giremezsin vize var diyor.Ama geçiş hakkı
kendisinde olan tüm stratejik noktalardan neredeyse atom bombası bile
geçirilecek (geçirilen!!!)bir şey diyemiyor. Hani boğazlardan Çinin Rusyadan
aldığı uçak gemisi geçişine bir milyon Çinli turist gelecek diye izin
verenler bana söyleyin bu ülkenin neresindeler?
Bu izni verenler yabancı
değil bizden. Bor ları madenleri şimdilerde neptunyumları satanlar kimler
onlarda bizden.
Bana bir ülke söyleyin .Yanı
başında burun buruna duran adaları vermiş bir lider bir komutan
tartışılmıyor şimdi neredeyse yüzerek gideceğimiz Kıbrıs tartışılırken
asker deniyor İngiliz askeri denilmiyor.,birileri suçlanabiliyor.Ülke
sınırlarını bile illüzyonlara çevirip bak burası gerçekte senin değil burası
Hititlilerin diyecekler ya Temel ile Dursuna
ayıp olacak.
Turizm içerisindeki tüm
insanlar ,bu sektörün içerisindeki tüm
insanlar bu faaliyeti oluşturan tüm katmanlar tüm ekonomik birimler tüm dünya
insanları biliniz ki bir illüzyon gösterisinde kusura bakmayın ama ‘’ bugün şansım iyi ‘’ diyorsunuz.
Birileri çok ca birilerinin
bilmediği bilmez işler yapıyor. Ve bu
bilinmezlik de dünyanın en güzel yeri en turistik yeri bir
yılda kirlenebiliyor.
Nerde oraya yatırım yapan
turizm gönüllüleri . Kim düşünür onları o dünya insanı gönüllüsünü kim düşünür
.Hepsi bomba altında.Bir zamanların orta doğunun las
vegası Beyrut yok edilebiliniyor.. Şimdi Çin ekonomisinden korkuyor o ekonomiyi
yaratanları bilmezlikten gelip duruyorsunuz. Ve bir çok güzel insan bir çok
yatırıma gidiyor. Ülke turizmi gelişecek bende pay alacağım. Ama inanın bu
sektöre yatırım yapan bu aşk ile dolu güzel insanların diğer tröstlerden çok
farklı bir yanı var . O da doğayı insanı yaşamı börtü böceği her şeyi yaradanı sevmek.
Keşke böyle bir insanlık
hüküm sürsede dört bir yanda. Onlara ey
güzel turizm insanlığı diye seslenmek istiyorum..
Ey güzel Turizm insanlığı.
Bir gün bu ülkede de maviyi unutturacaklar. Maviye sahip çıkmamız için maviyi
bilmemiz maviyi bilmemiz için ulusal değerlerimizi korumamız gerekiyor.
Ey güzel turizm
insanlığı biliniz ki ulusal değerleri
koruyarak tüm dünyada siyahın elinden maviyi kurtaracaksınız.
Size şimdi çooook uzak gelen
siyah karartma geceleri ,güneşinizin üstüne çökecek. O yüzden güçlü olmanın
gücünü bilip ülkenizin maviye boyanması için uğraş verin.
Ey güzel turizm insanlığı
ayrı gayrı yok o düşünce bu düşünce yok turizm ayrı apayrı bir felsefedir. Bir
düşünsel hareketin aniden sosyal ve
ekonomik uzantıları ile oluşup bireyden
kitleye hiçbir bağlayıcı hüküm getirmeden aynı şeyleri düşünmeyi oluşturacak kadar psikolojik de bir vakıa dır. Yani bir
güçtür. Bu gücü oluşturanların rengi de mavidir.
Ey güzel turizm insanlığı .
Siyah mekanik dir. Metaldir. Küldür. Pastır. Ve tüm bu illüzyonun yapının ana
öğesidir. Biz bu yapıyı ‘’ bize emanet’’ edilen gibi korumasının bekçisi
bireyleriz. Biz mavi sevenleriz. Biz iyi olmayı hak edenleriz. Biz üstüne bastığımız
toprağın içinde yaşayan binlerce canlının da bilincindeyiz.
Ey güzel turizm insanlığı.
Keşke böyle bir insanlık hüküm sürsede
dört bir yanda. Haitide
açlar olmasa.Dünya yaz
aşkları gibi yaşasa.O güzel plajlarda hep balık yesek.Öldürülmese süt bekleyen
çocuk.
Ama birilerinin gösterisi ne
yazıkki, bize hep böyle olmak hep karayı
aşılamak zorunda.
- Ve konuşur.Bak senin ülken çok sıcak çok güzel
ama ben siyah giydim. Mavi giyimli ev sahibi
bakar. Niye der. Siyah konuşur.-Çünkü benim ülkemin mavi olması için senin ülkenin tüm insanlarının
siyahı sevmesi lazım. Maviyi unutması için.
Yardımlaşmayı dayanışmayı
misafirperliği ille de insan sevmeyi hayvan
doğa sevmeyi kardeş gibi yaşamayı unutması lazım.
Velakin biz Unutmayacağız ..Unutturmayacağız
maviyi…
Ertuğrul ÇINAR
Turizmdebusabah.com/2002
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder