29 Aralık 2012 Cumartesi

Tutuculuk


İnsanın düşünceleri geçmiş ve gelecek üzerine şekillenir..Geçmiş düşünceleri ağır basanlara bizim toplumumuzda ‘gerici’ denir.Bence çok yanlış.. Asıl tutuculuk geleceğe dönük düşünceleri düşünememek,engellemek ve bugünü yaşamaktır.
 Geçmiş düşünceleri ağır basanlar duygusaldır.
Bazıları tutuculuğunu toplumcu hareket ve bir ideoloji kıskacında kalarak saklamaya çalışır.Bunların çoğu da beni olumsuz etkilemişlerdir. Ben otuz senedir kendi kendime yazar,not alırım.. Felsefe ile ,Edebiyat ile  ve diğer araştırmalarla ilgili yazılar yazarım..Şiirler yazarım..Ben kimimki benim her yazdığım doğru olacak.. Ben bundan beş sene önce yazdıklarım ile bugünün gerçeğinde kendi kendimle tartışırken,bu zat-ı alimler yirmi  otuz yıl önce yazdıkları ile bugünü değerlendirip özeleştiri yapamıyorlar..Buna şaşıyorum..
Gene bazıları der ki toplumlar bazı kurallar koyar zaman içinde bunlara insanlar uyar..

Oysa ilk kuralları ilk ler oluşturur.Toplum benimserse kurallaşır.. Çoğu ilk, ilk  adaptasyon sürecinde zamanın ruhuna orantılı topluma ters gelir.Toplum o ilki  hep karşısına alır..
İlk uçağa binmek… İlk tv de seks filmi…İlk mayo ile denize girmek…İlk….ilk ilk...
Neden? Çünkü toplum toplumcu hareketle yetiştirilmiş onunla büyütülmüştür.Tutuculuğun özü de budur.

Her yerde söylerim… ‘’Köpeğe toprak altına  pisliğini gizlemeyi köpek toplumumu öğretti’’ Toplum her zaman doğru rotada gitmez..Hatta çoğu zaman yanlış yoldadır.. 

Hz. Muhammedin en önemli felsefesi büyük bir devrimci ruhu  zamanın tutucu araplarına haykırmasıdır.

O yüzden ilk anda size çok farklı gelen düşüncelere hemen karşı çıkmayın…Geçmişi bilin.Geleceğe sarılın..Bugünde kalmayın…
Bugünde kalan kaybeder..

90 lardan…E.Ç.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder